27 Ocak 2018 Cumartesi

Bir haberim var...

3. çocuğa hamileyim.

Valla olayın özüne, detayına girmeden önce böyle söylenir sadece.  Gelelim detaylara, uyarıyorum, detaylar evrenin bir toz bulutu olduğu zamanlara kadar gidiyor : )) 
Öğrendikten sonraki ilk üç gün ruh halim : ))))

Bende polikistik over (PCO) sendromu var dostlar!  Bilen bilir, bilmeyene özet geçeyim, her ay sağlıklı bir yumurtalama döngüm yok.  İlk menstruasyonumdan beri (lise 2), sadece ilaç içtiğim aylarda döngü gerçekleşiyor.  Yıllardır ilaç içmeyip de adet olabilmem iki-üçtür.  Bir yıl ilaç içmesem  yumurta gelişmiyor yani. Kimisi 'aman iyi işte hiç uğraşmıyorsun' diye düşünebilir, ama tabi ki sıkıntılı bir durum, bir çok fiziksel ve psikolojik sonuçları var yaşamımı etkileyen. O yüzden kendi haline de bırakamıyorum, altı ay kadar süreyle ilaç içip bir kaç ay vücudumu ilaçtan arındırdıktan sonra normal bir döngü için tekrar o bilinen Tarlusal adlı ilacı kullanıyorum.  Neyse ben bunla alıştım yaşamaya, idare ediyoruz. 

(Şöyle serçe parmağımla dudağımın köşesini bir sileyim, temizleyeyim, yolumuz uzun.)

Derken ben evlendim. Tabi durumum çocuk sahibi olmamı nasıl etkiler çok emin değilim.  Bir iki doktor sorun olmaz, tedaviye yanıt alma oranı çok yüksek PCO sendromunda filan falan dedi.  Evlendikten iki yıl sonra da bir ewladımız olsun istedik, denedik, bekledik olamadı.  Tedavi süreci başladı, şanslıydım, bir iki ay sonra gerekli iğne ilaç takvimli saatli ilişki planlamasından sonra ilk bebeme hamile kaldım. Bundaaaaaan, 11 yıl önce tamı tamına 23 yaşımdayken (evet 20 yaşımda evlendim) sarı oğlanı doğurum.  

Durumlar aynı, PCO devam, henüz çok gencim, oğlan akıllı, yüksek lisans yapıyorum ama bir çocuk daha olursa sorun olmaz, iyi olur yaşları yakın falan derken derkeeeen 8 yıl geçti, doğal yollardan hamile kalamadım. Doktoraya başladım ama çok yoruldum projeler ve akademik yaşamdan, bir tembellik bir yılgınlık, süründürüp durdum tezi.  (Hatta taslaklarda "thesis in progress" başlıklı bir yazı var, çeşitli mekanlarda ders çalışırken tezi yazarkenki fotolar filan, kararlıyım, yazıyorum, bitecek.) Böyleyken aldım kolumun altına oğlumdaki tedaviyle ilgili tüm ayrıntıları not tuttuğum defteri, gittim doktora, efenim biz bir çocuk daha istiyoruz, ilkindeki tedavi böyle böyle diye tarihi, saati, miligramıyla yapıldığım iğneleri filan serdim önüne.  Okey dedi doktor, aynı yolu izleyelim, ne eksik ne fazla, sonuçta bir kere yanıt vermiş vücut.  Aynen dediği gibi oldu, aynı süreç aynı sonucu verdi, kara kızım ilkinden 9 yıl sonra dünyaya geldi, hayatımıza renk, şirinlik, güzellik, letafet ve daha neler neler getirdi.  

Tabi ben bu arada atıp tutuyorum:
"Üç çocuk çok iyi yeaaaa!!"
"Bir kız daha olacağını bilsem doğururum haa!!!"
"Ay ne güzel üç çocuğu varmııııış..."
"Ben ilkokul beşteyken anneme yalvarırdım bir kardeşim daha olsun, noolur bir kardeş daha yapın kız erkek farketmez, yapmadılar, bak şimdi abim de yurt dışında, bir bacım olsa ne güzel olmaz mıydı yani?!!"
Bunun gibi üç çocuğa güzellemeler, övgüler, daha neler neler... Ama tabi var mı tekrar tedavi olup o üçüncüyü gerçekten yapacak g.t?? yok afedersin!  Emzirmeyi yeni bırakmışım, 34 yaşına gelmişim, kara kızım resmen büyümüş, gece uykusu-yemeği hiç sorunum yok. Sallıyorum işte..

Yine bir gün ulen ben adet olmayalı da bir ayı geçti yine ha, bir ilaç alayım da döngüme kavuşayım dedim, gittim bir kutu ilacımı içtim.  Normalde 5-7 gün içinde adet olmama gerek, 10 gün oldu, 15 oldu, 20 oldu.  Pöff, bir kutu daha içeyim ben dedim, eczaneye gittim, bir test yapın öyle için belli olmaz dedi eczacı.  Haklıydı... Bi test yaptım, iki çizgi!!!!! O ne ya, silik mi bu sanki, yooo bariz, iki çizgi ne ya? tek çizgi mi hamileydi iki çizgi mi? Hamilelik testlerinin yanılma payı var ya!! Var mı ya? Google'da arattığım şeylere inanamazsınız!!! Kimseye söylemedim, zabbaha kadar uyuyamadım. Sabah hemen kan testi, sonucu öğleden sonra görünce bi çömdüm ofisteki koltuğumun üzerine çıkıp : )))) Başladım ağlamaya, "ben sıçtıııııııııım, böüüüüüğğğğğğğ" : )))))

Akşam herkeşler yatınca, dedim söyle gitsin, tek başıma taşıyamayacağım bir dakika daha bu haberi. "Hayatımızı tamamen değiştirecek bir şey öğrendim" dedim, bana döndü, gözünü bile kırpmıyor, söyledim gitti..

Onun tepkisi de "biz sıçtık!" tarzında bir şey oldu.  Tabi ben sonuçta ondan bir gün önce başlamıştım bu fikirle boğuşmaya, onun daha ilk dakikasıydı, çok bir şey söylemesine izin vermeden, çıktım gittim, yarına daha iyi hissedecektir..

Tayyipçiden daha tayyipçi çıkmam??!!
Sonraki gün, ertesi gün derken bende güneş yüzünü göstermeye başladı, tabi eşimde de.  Kendime bir kızdım "Ne saçmalıyorsun sen ya?!!" dedim, kanser misiiiin ülser misin?!!!! tövbe tövbeeee!!! Çocuğun mu hasta, birinin canına bir şey mi olmuş?!!! Bebekte mi problem var? yooo!! Kendine gel, duymiyim bi daha!!"  Kendimi kendime getirdim. Derken derkeeeeeen, biz bu fikri çok sevdik, çok benimsedik, analık/babalık içgüdüsü, mutluluk yavaş yavaş yüzeye çıktı.

Mümkünse doğuma girene kadar kimseye söylemek istemiyordum ama :P Aman ne biliim, herkes çok sevinir tamam ama annemin ve oğlumun tepkisinden tırsıyordum.  Eşim de üç hafta daha bekleyip doğum gününde ilan edelim deyince, bekledik.  İlk ikisinde de olduğu gibi daha 9 haftalık olmasına rağmen 4-5 aylık bebek karnı gibi şişince kamufle etmek biraz zor oldu ama dün itibariyle anam ve oğlumla başlayarak çeşitli merciiilere durumu bildirdik.  Bir ofis ekibi kaldı, o da şimdi izinde olduğumuz için pazartesiye kaldı.

Genel yorumlar çok iyi, gözleri dolanlar, sarılanlar, destekleyenler çok.  Aslında bir sonraki yazıda çeşitli kişilerin tepkilerini sıralasam gerçekten komik olur.  Ama kilit insan annemi söyleyeyim (kendisinden oğlumun bakımında bir destek göremedik, o zaman çalışıyordu tabi, ama kızımın bakımı için haftada iki gün bize destek oluyor ki bu gerçekten çok önemli),  annem gittikçe soluklaşan ve sönükleşen bir ses tonunda "hayırlı olsun" dedi : )))))) aynı dakika, "bana umut bağlamayın, ben bakamam" falan filan gibi şeyler de ekledi, ki ben zaten ona bu haberi verirken direk kendisinden bakmasını bekleyemeyeceğimizi söylemiştim.

Sarı oğlan da "nasıl yeaa?! gerçekten mi? nasıl bakacaksın anne?! daha cereni çekemiyorsun (bu arada onu çekemeyen kendisi:)))" gibisinden laflar etti.  Ama gün içinde markete gittiğimizde gizlice bana bir metal kutu almış, üzerinde "dünyanın en güzel annesi benim annem" yazıyor. Ay bir sevindim, bir duygulandım. Neyse reaksiyonlar compliation yapayım bir dahaki sefere.

Eeeee durum bu genşler... Yine uzun oldu, belki kopuk oldu bazı yerler, ama daha sık güncellemeye çalışacağım buraları.  Bundan sonra tabi ki bir-iki çocuklu, hamile blogları falan geçmişte kaldı, üç çocuklu analar nerde ben orda :p Instagramda da Ayşe Kucuroğlu fanıyım artık, kendisi çok elit bir işletmeci, modacı, edebiyatçı olmasının yanı sıra, beş çocuklu (BEŞ BEŞ) taş bir hatun!! : )))

Ayşe Kucuroğlu ve çetesi : )) yaaa ya değil mi ama...



7 yorum:

  1. <3 <3 <3 ya ben çok sevindim nedense! nedense diyorumçünkü beni biliyorsun tek çocuk fikrine bile alışamamıştım, biraz geç tepki veriyorum ama bbunu okuyunca çok sevindim. 34 hiç bişey değil korkma, ben ilk çocuğuma o yaşta hamile kaldım :) 3.çocuk zor ama güzel be.. Ama ben yapmama hahahaha ama sen yap biz bakalım <3
    Bu arada ben bu bloğu takipteyim ama yazılar düşmüyormuş şimdi ayarlara bakacağım anlamadım neden..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay asıl yazmak istediğimi yazamadım dur! Heyecandan.. Allah sağlıkla tamamına erdirsin, kucağına aldırsın inşallah <3

      Sil
    2. Ayy çok sağol Cerencim, amin. Olumlu sözlere, desteğe, gaza çok ihtiyacım var :)) güzel olacak beee:)))))

      Sil
    3. 4 ay olmus yazmayali, nasilsin? umarim hersey yolundadir..

      Sil
    4. sağol cerenciğim, hatırmalan çok ince! 4 ay bloggerlık orucuna başladım : ) yıllaaardır süründürdüğüm (tezin yaşı sorulmaz!!) doktora tezimi bitirmeye çalışıyorum. Günde 3-4 saat ya ofiste ya da bekar komşumun evinde oturup tezi toparladım, bitirdim. Geçen hafta da savunmam vardı, onu atlattım, şu anda son hız düzeltmelerle uğraşıyorum. Hamileleğimi öğrendiğimde, bebek doğmadan bu işi bitireceğime ve kafamın bir köşesinde tez olmadan sadece yavrularıma ve hayatıma odaklanacağıma dair kendime söz verdim. Doğum 1 eylül görünüyor ama 15 ağustostan sonra her an bekliyorum. Hatta daha erken olmasından korkuyorum çünkü bazı beklenmedik sağlık sorunları da ortaya çıktı. Şimdilik yavrucuğum akıllı uslu işlerimi bitirmemi bekliyor : )
      Bu arada minik cerenim bezi bıraktı. 2,5 yaşını iki at geçmişti, çok hazırdı. Çiş konusunda hiç yormadı ama 15 gün kaka tutması, bunu stres yapması baya yordu. 1 ayda rayına oturdu o da diyebilirim.
      sık kullanılanlarda bir sen bir de başağın bloğu var, stalkluyorum ama ne kadar istesem de yorum yapmıyorum, hem vaktim yok, hem de orucum işte : ))
      bebeleri öpüyorum***

      Sil
  2. Üç çocuklu hayatını yazmaya başlasan ne çok seviniriz :) Ne dersin?

    YanıtlaSil
  3. Çooook isterim ama yazamıyorum böüüüü:((( bir iki ay daha veriyorum kendime. Sonra umarım..

    YanıtlaSil